9 Mart 2014 Pazar

Julie&Julia Fırından taze çıkmış ekmek kadar güzel kokan film :)

      Bloğu mu kimse okuyor mu bilmiyorum ama yine de itiraf etmem gerekir ki blog yazmaya başlamamın sebebi bu film. İzlediğim anda beni içine çeken bu sıcacık film den bahsetmek istiyorum biraz. Neden şimdi peki? Çünkü bu filmi yakınlarda sevgilim ersinciğime izlettim. Kendisi romantik filmlerden pek de hoşlanmazdı ama buna bayıldı. Sanırım bu filmi 5 kere izledim bıkmak bir yana dursun her izlediğimde hala beni ruhumun derinlerinden etkilediğini de söylemem gerekir.

      Benim için bir film den çok yol gösterici diyebilirim hem julie hemde julia için. Aslında aşçılık eğitimi almak istediğimi sürekli söylesem de erkek arkadaşım pek hoş bakmıyordu ta ki o güzel kadınları görene kadar artık sanırım böyle birşeyi yapmaya daha çok cesaretim var. 

      Şimdi gelelim JULİE AND JULİA


Julia 36 yaşında yemek yapmak konusunda bir amatörken çok önemli bir yemek okulu olan Le Cordon Blue ya kayıt oluyor. Tamamı askerlerden oluşan bu kursta kendini kanıtlıyor ve yemek macerası böyle başlıyor. Özellikle yemek malzemelerini alırken sebzelere yada diğer malzemelere hayranlıkla bakışı beni çok etkiledi. Ne yaptığını bilen bu kadın bana 'Sen de yapabilirsin meriç' dedi sanki.



Julie Powell ise karmaşık ve sıkıcı hayatında tutunacak bir dal buluyor film de bu dal tam 1.88 boyunda ki tatlı kadın Julia. Evet araların da ki bağı hissediyor ve yemek yapmaya başlıyor. Eşinin arkeoloji dergisin de çalışması başka bir sevimli geldi bana. Sadece filmin sonunda Julia nın Julie yi terslemesi beni üzdü. Belki de onu yanlış anladı.


Daha kaç kere izlerim bilmiyorum ama bir gün ben de Julie gibi olacağım umarım :)

Eski hallerinden bir kaç fotoğraf çok hoşuma gitti...





İkisini de çok sevdim ve yazıma şöyle son veriyorum Julia hep derki 
BEN YAPABİLİYORSAM SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ 
ve Julia nın en güzel yemeklerinden

Boeuf Bourguignon


Malzemeler
  • 1 kilo yağsız iri dana kuşbaşı
  • 150 gram füme dana döş (bacon)
  • 3 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet havuç
  • 2 çorba kaşığı un
  • 3.5 su bardağı et suyu
  • 2 su bardağı kırmızı şarap (tercihen Pinot Noir)
  • 1 çorba kaşığı domates salçası
  • Üçer dal taze kekik, adaçayı ve biberiye
  • 2 adet defne yaprağı
  • 3 diş sarımsak
  • 350 gram arpacık soğan
  • 350 gram mantar
  • 2 çorba kaşığı tereyağı
  • tuz ve karabiber
Yapılışı
  1. Fırınınızı önceden 225 derecede ısıtın.
  2. Büyük boy bir tencerede (tercihen fırına girebilen içi emaye kaplı dökme demir) iri küpler halinde doğradığınız füme dana döş parçalarını, 3 çorba kaşığı zeytinyağı ekleyerek, kahverengileşene kadar yaklaşık on dakika boyunca orta ateşte kızartın. Döş parçalarını ayrı bir tabağa alın.
  3. Tencereye bıraktığı yağda kağıt havluyla iyice kuruladığınız kuşbaşı et parçalarını üç ayrı seferde, her seferde yaklaşık yedi dakika boyunca, her tarafı kahverengileşene kadar soteleyin. Etleri ayrı bir kaba alın.
  4. Tenceredeki yağda irice doğradığınız kuru soğan ve havucu kavurun. Kuşbaşı et ve dana döş parçalarını ekleyin, üzerine birer çorba kaşığı tuz ve karabiber ve 2 çorba kaşığı unu serpip karıştırın. Tencereyi üstü açık olarak fırına verip dört dakika pişirin. Fırından alıp karıştırın ve dört dakika daha fırında bekletin.
  5. Fırını 170 dereceye getirin. Tencereyi fırından çıkartıp orta ateşteki ocağın üzerine alın. 2 su bardağı kırmızı şarabı, 3 su bardağı et suyu, birbirine fırın ipiyle bağladığınız otları, ezilmiş sarımsakları ve salçayı ekleyip kaynama noktasına getirin. Kapağını kapatıp tencereyi fırının alt katına yerleştirin ve iki buçuk saat boyunca pişirmeye bırakın.
  6. Ufak bir tencerede arpacık soğanları üç dakika haşlayıp soğuk sudan geçirin ve soyun. Kök kısmına bıçağın ucuyla kesişen iki ufak çizik atın ve geniş bir tavada bir çorba kaşığı tereyağıyla beş dakika soteleyin. Soğanları ayrı bir kaba alıp aynı tavada 1 çorba kaşığı tereyağıyla mantarları bütün olarak suyunu bırakıp çekene kadar soteleyin. Tavaya soğanları ekleyip üzerine yarım bardak et suyu dökün. Orta ateşte soğanlarla mantarlar et suyunu çekip karamelize olana kadar yaklaşık yirmi dakika pişmeye bırakın.
  7. Etleriniz piştikten sonra, orta boy bir kabın üzerine oturttuğunuz süzgece tencerenin içindekileri dökün. Süzgecin içindeki kuşbaşı et parçalarını ve havuçları servis tabağınıza alın. Yemeğin süzülmüş suyunun yüzeyine çıkan yağı kaşık yardımıyla alıp geri kalan kısmını etlerin üzerine gezdirin. Mantarları ve arpacık soğanları ekleyip servis yapın.
  8. Yanında bol tuzlu suda haşlanmış Pappardelle makarna veya pirinç pilavı tavsiye ederim. Fırına girebilecek bir tencereniz yoksa derin bir güveç kabı da kullanabilirsiniz. Afiyet olsun.
                   



29 Ocak 2014 Çarşamba

Peçete ile dekupaj yaptığım cam kavanozlar :)

Merhabalar
Bugün yeni hobim den bahsetmek istiyorum. Aslında daha önce de yapmıştım ama sömestir tatilin in başlamasıyla zaman bolluğundan daha çok uğraşabiliyorum. Aslında bu işe başlamam şöyle oldu şu sıralar çok popüler olan cicili bicili kavanozlar internette karşıma çıktı. Çeyizime almak istedim daha sonra yapabilir miyim dedim ve kendimi bu ürünleri satan bir mağazaya attım. Tabi bu sırada annem sürekli yapamazsın uğraşma boş ver gibi laflarla enerjimi düşürmekteydi :) Tabi ben kafama birşeyi takarsam yapmadan rahat edemem. 
İşte ilk boyamaya başladığım halleri..

Daha sonrada peçete dekupajı ile renklendirdiğim hali bunlar kaynanama gittiler ve o mutluluğuna herşey değerdi. Şimdi sıra benim çeyizim var .:)


2 Ocak 2014 Perşembe

Izgara planlı kentler

 Bugün finallerin başlamasına tam 4 gün var. Hangi konudan başlayacağıma karar vermek bir yana dursun ben hala mezuniyet tezimi yetiştirmeye çalışıyorum. Tezin konusu Hippodamos'un bulduğu varsayılan aslında günümüz de pek de popüler olmayan ızgara tabanlı kent plancılığı. Evet bakalım neler öğreneceğiz :)



İşte bir örnek Priene antik kenti ızgara tasarlı kent planı bu şekilde bunun dışında hellenistik dönem Anadolusun da Efes, Milet kentleri de bu konuya çok iyi örneklerdir.